Yüksek bir binanın tepesi / Gece /
Benim adım Adam Hall. Son hatırladığım, büyükannesiyle yaşayan emekli bir deniz piyadesiydim. En yakın arkadaşım Holden askerde intihar etti. Aynı zamanda askerde bir sürü deneye maruz kaldım. Bunun sonucunda pek çok travma yaşadım. Tedavi sonrası, vücudumda bir canlı keşiftiler. Benimle yaşayan bir canlı… Askerdeki deney sonucu olmalı. Ona “Tedious” diyorum. Başta kendisiyle zor zamanlar yaşasak da sonunda ortak bir yol bulabildik. Önce kendime teknolojik bir zırh yaptım. Ve Tedious ile ortak hareket edip birçok şey yaptık. Bu fazlasıyla insanın ölümüne sebep oldu tabiî. Yanlış anlamayın, bu dediklerim kötüler için geçerli. Aradan tam 15 yıl geçti, Büyükannem Ava yoğun bakımda. Ben ise polis tarafından aranan, artık kimliği deşifre olmuş bir suçluyum. Başıma gelenlerin hepsi, en yakın arkadaşım Holden’ın babası Mr. Drew yüzünden. Oğlunun intiharından beni sorumlu tutuyor. Ama onu ben öldürmedim. Ben öldürmedim değil mi? Hayır, ben ödürm… Yine başlıyor. AGHGHHG!!!! Tedious ile anlaşmazlığımızın tek noktası. BEN ÖLDÜRMEDİM!!! Mr. Drew ‘in kurduğu ekip peşimde. Daha fazla dayanamıyorum. Anlıyorum, bunlar nasıl oldu diye merak ediyorsunuz. O zaman anlatmaya başlıyorum.
Gündüz / Adam’ın Evi / İç
Ava (Büyükanne): Hadi Adam, geç kalacaksın!
Adam Hall: Tamam büyükanne, geliyorum.
Ava (Büyükanne): Ah Tatlım! Harika görünüyorsun.
Adam Hall: Beni şımartıyorsun.
Ava (Büyükanne): Sonunda seni bu takım elbise içinde gördüm. Chloe ile sizi birlikteyken görmek çok güzel.
Tedious: Ufak bir bilgilendirme... Chloe dediği kişi, bu zevksiz adamın evlenmek üzere olduğu kişi.
Adam Hall: Hey! Düzgün konuş (Tedious’a seslenerek.)
Ava (Büyükanne): Evlendiğine o kadar mutluyum ki. (Ağlamaya başlar)
Adam Hall: Yapma ama…
(Dışarıdan düğün için araba gelir ve korna çalar.)
Adam Hall: Hadi gözyaşlarını silme vakti. Araba bizi bekliyor.
Ava (Büyükanne): Ah peki… (Ağlamaklı)
Şoför: Buyurun efendim.
Adam ve büyükannesi arabaya biner.
Ava (Büyükanne): Seni bu şekilde görünce aklıma büyükbaban Ericle geliyor. O da aynı böyle bir takım giymiş beni almaya geliyordu.
Adam Hall: Büyükbabam burada olsaydı eminim çok sevinirdi…
Ava (Büyükanne) cebinden bir fotoğraf çıkarıp Adam’a uzatır. (Büyükannesi ile Büyükbabasının düğün fotoğrafı.)
Ava (Büyükanne): Bu fotoğrafı sakla Adam. Artık eskisi kadar dinç değilim. Ölümün beni ne zaman ziyaret edecek bilmiyorum.
Adam Hall: Böyle konuşma, beni üzüyorsun. Hey bu arabada şarkı yok mu? (Şoföre seslenerek)
Şoför: Tabiî ki de hemen geliyor.
80’lerden bir Jazz açar.
Adam Hall: İşte şimdi oldu!
Ava (Büyükanne): Ah Adam. (Yanağından öper) Benim için her zaman çocuk kalacaksın.
Adam Hall: Biliyorum büyükanne. Ben, her zaman o harika yemeklerine doymayan çocuğun olacağım.
Araba yolda giderek uzaklaşır. Arkadan Adam’la Büyükanne Ava'nın kahkahaları duyulur.
Düğün yeri (Açık hava) / Öğlen
Herkes düğün salonunda ikramları tadıp sohbet eder. Adam ve Chloe yan tarafta sohbet ediyorlardır. Bu sırada Adam'ın büyükannesi Ava konuşma yapmak için mikrofonu eline alır. Herkes, Ava’ ya döner.
Ava (Büyükanne): Bu mutlu günde burada bulunan herkese çok teşekkür ederim. Adam'la kaç yıldır birbirimizin arkadaşıyız. Onun bu gününü görmek beni çok mutlu ediyor. Eminin büyükbabası Ericle da burada olsaydı o da çok sevinirdi (Hafif ağlamaya başlar) Bundan dolayı ben de bu gü…
PAT
(Ava omzundan keskin nişancı tarafından vurulur. Adam koşarak büyükannesi Ava'ya sarılır.)
Adam Hall: Büyükanne uyan! Büyükanne!
(Arkadan davetlilerin bağrışları gelir)
Adam Hall: Ambulansı arayın!
O sırda Adam’ın gözü karşı çatıdaki kişiye takılır.
Tedious: Koş!
Adam Hall: Chloe sen burada bekle.
Chloe: Adam nereye?
Adam arakasını bile dönmeden koşar. Kolunda cisme iki kere tıklar ve kostüm Adam’ı sarmaya başlar. Karşı çatıya uçarak kurşunu ateşleyen kişiyi takip eder.
Adam Hall: Death Bullet!
Tedious: Kendisi usta bir kiralık katil. Bizim peşimde olmasının büyük bir sebebi olmalı.
Bir süre çatıda kovalamaca devam eder. Adam en sonunda Death Bullet’ın önüne kolundaki cihazdan bir alet (karşısındaki hedefe seri kurşun yağdırabilen bir teknolojik alet) ateşler. Ateşlediği alet Death Bullet’ın önündeki duvara yapışarak onu vurur. Death Bullet yere düşer. Adam, çatıdan Death Bullet’ın olduğu yere atlar. Death Bullet zorlanarak ayağa kalkarak:
Death Bullet: Yeni kostüm. Bayıldım!
Adam Hall: Yeter! Bunca senedir yıldır sizle uğraştım, artık sonu geldi.
Death Bullet: Ne yapacaksın? Kimseyi kandırma asker. Sen kimseyi öldüremezsin…
Adam kolundaki özelliği etkin hale getirir ve kostüme bağlı bir bıçak çıkar.
Death Bullet: Tek yaptığın şey kendini kandırmak. Neyse, zaten beni dinlemeyeceksin. Ekip!
Bir an da Adam’ın etrafını diğer kötüler sarmaya başlar (Mr. Drew ve ürettiği üst düzey robotlar)
Adam Hall: Ha?
Mr. Drew zırhı ile Death Bullet'ın yanına iner.
Mr. Drew: Sana söyledim Adam. Oğlumu öldürdüğün gün sana söyledim!
Adam Hall: Ben kimseyi öldürmedim. Oğlun senin yüzünden intihar etti.
Mr. Drew: Demek benim yüzümden öyle mi?
Mr. Drew kolundaki silahı bir an da Adam’a ateşler. Silahtan çıkan çip benzeri parça Adam’ın kostümüne yapışarak patlar. Adam arkasına doğru metrelerce uçar. Kostümün nerdeyse yarısı parçalamış durumdadır. Mr. Drew ve diğerleri Adam’ın yanına gelir.
Mr. Drew, Death Bullet’dan aldığı bıçakla Adam’ın yanına gelir. Ayağını boğazına bastırır ve elindeki bıçakla suratına derin bir çizik atar.
Mr. Drew: Götürün (Diğerlerine bakarak)
Depo / Gece/ İç
Adam bir kâbusun içindedir. Kapkaranlık bir yolda ilerlerken ileriye beyaz bir ışık yansıtılır. Adam tedirgin bir tavırla ışığa doğru ilerler. Yaklaştığında en yakın arkadaşı Holden’ın elindeki bıçağı boğazına dayamış bir şekilde kendisine gülümsediğini fark eder.
Adam Hall: Holden?
Holden: Merhaba, Adam. Beni gördüğüne sevinmedin mi? (Garip bir ses tonuyla)
Adam Hall: Se… Sen öldün?
Holden: Beni sen öldürdün!
Adam korkuyla Holden’a bakmaya devam eder.
Holden: Beni anlamıyorsun Adam. Çan çaldı. Zamanı geldi.
Adam Hall: Holden, hayır!
Holden: Hepsi… Hepsi senin suçun Adam…
Bir anda her yerde cızırtılı bir sesle gidip gelmektedir.
Adam Hall: AHHHH (Acıyla)
Holden: AHH Ahh… (Kahkaha atarak boğazını keser)
Adam büyük bir korkuyla uyanır. Uyandığında nefes nefese kalmıştır. Hemen etrafına bakar ve kendini duvarda zincirlenmiş halde bulur.
Mr. Drew: Hoş geldin Adam. Yeni mekânımızı beğendin mi?
Adam konuşamaz sadece çok hızlı bir şekil nefes alıp vermektedir.
Mr. Drew: Ah, doğru. Konuşamıyorsun. Merak etme. Sana verdiğimiz madde sadece kalp ritmini arttırıyor. Bir de konuşamıyorsun, doğru. (Hafifçe sırtarır)
Adam Hall: Ihggh Ihgh (Konuşamaz)
Mr. Drew: Şimdi söyle Adam. Oğlumu nasıl öldürdün?
Adam Hall: IHHHGGGG...
Mr. Drew Death Bullet’a dönerek başını öne doğru sallar.
Mr. Drew: Ve başlıyor…
Death Bullet, önündeki butona basarak Adam’a madde enjekte eder. Ve Adam artık konuşabilir.
Adam Hall: Senin yüzünden öldü! Onu sen öldürdün! Senin… Senin baskını daha fazla kaldıramadı.
Mr. Drew: Oh, anlıyorum. İnkâr edeceksin. O zaman… Başka çare kalmadı. Yan tarafta duran kılıcı alıp Adam’ın yanına gider.
Mr. Drew: Beni iyi dinle asker. Ve bu anı hisset. Neden mi?
Ve kılıçla Adam’ın koluna bastırır.
Adam Hall: AHHHHHGHH!!!!
Mr. Drew: Çünkü bir daha ki sefer büyükanneni veya bir başka sevdiğini omzundan vurmam. Onu buraya getiririm, acıdan bütün şehri inletmesini sağlarım. Anladın mı?
O an Tedious Adam`ın vücudunu kontrol altına alır ve garip bir varlık ortaya çıkar. Kılıcı yan tarafa atarak Mr. Drew'i tutup karşıya fırlatır.
Adam Hall: Madem bunu yapabiliyordun, neden bir kostüm ürettik?
Tedious: Bu her zaman yapabileceğim bir şey değil. Ne kadar vücudunun içinde kalırsam sağlığın için o kadar iyi olur.
Bu arada Tedious zincirleri koparıp Mr. Drew’ in ürettiği robotları parçalarken Death Bullet ateş eder. Silahtan çıkan parça Tedious' a yapışarak garip bir enerji yayar. Tedious tekrar Adam'ın içine girer. Ve Adam bu acıya dayanamayarak bayılır.
Mr. Drew yerden kalkar ve ardından Death Bullet' a dönerek;
Mr. Drew: Tekrar bağlayın ve verdiğimiz maddeyi arttırın. Biraz uyusun. Yarın uzun bir gün olacak.
Comments (0)
See all